Sayfa Reklamları



Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Elektrikli araba dediğimizde sessizlik,
performans, bakım kolaylığı, motor dayanıklılığı gibi bir çok şahane olumlu özellik aklıma geliyor. Fakat pil şarj süreleri, süratli gidince çok hızlı biten pil, her yerde şarj etmenin mümkün olmaması, çok uzun yollarda kullanmanın eziyet olması gibi bir çok olumsuz özelliğinden de bahsedebiliriz. Gelin şimdi bu konuların detaylarına değinelim. 

Öncelikle olumlu yanlarından, sonra olumsuz özelliklerinden, gelecekte ne olacağından ve sonuç kısmı ile yazımızı sonuçlandıralım. 


Elektrikli Araçların Olumlu Özellikleri Nelerdir?


Olumlu özelliklerinin detaylarına bakalım. Öncelikle sessizlik. İçten yanmalı bir motor olmadığı için tabii ki çok sessiz. Sessiz olması beraberinde uğultu engellediği için belirli bir oranda konfor sağlıyor. Dur kalk trafiğinde ise içten yanmalı motorlara göre çok daha verimli ve daha uzun menzil sunuyor. Yani kısa mesafe şehir içinde günlük 40-50 km için ideal. Daha uzun şehir içi yollar olursa neredeyse her gün ya da gün aşırı şarj etmeniz gerekebilir ki kendi garajınız ve duvar şarjınız yok ise bu sıkıcı. 


Elektrikli Araçların Performansı Nasıldır?


Performans olarak ise elektrikli motorların tabiatı gereği anlık güç yüksek olduğu için ve ilk pedala basıldığı andan en yüksek gücünü hemen verdiğinden çok daha performanslı oluyor. İçten yanmalı motorlarda en yüksek gücünü belirli bir devir aralığında verir ve buda öncesi ve sonrası devirlerde performans kaybına sebebiyet verir. Ayrıca elektrikli araçlarda içten yanmalılar gibi şanzıman ihtiyacı olmadığından güç direk tekerlere iletilebiliyor. Aslında çok daha verimli ve bu da performansı beraberinde getiriyor.


Elektrikli Araçların Bakım Maliyeti Nasıldır?


İçten yanmalı motorlara göre çok daha az parça kullandığı için bakım maliyetleri de düşük kalıyor. Ayrıca bakım aralıkları da uzun olacaktır. 


Elektrikli Araçların Olumsuz Özellikleri Nelerdir?


Şimdi ise olumsuz özelliklerine değinelim. Öncelikle şarj süreleri ev şarj ünitelerinde batarya kapasitesine göre 4-8 saat sürüyor. Ortalama 70 km menzile 1 saat şarj gerekliliği var gibi değerlendirilebilir. Duvar şarj ünitelerini kullanabilmeniz için ise kendi bahçeniz ve garajınız olmalı. Apartman dairelilerine bunu takmak mümkün değil. Apartmanda oturanlar mecburen bazı benzinlik ya da AVM'lerde bulunan şarj ünitelerini kullanacak ki onları da her zaman boş bulamayabilirsiniz. Hadi diyelim ki boş buldunuz, hızlı şarj ünitelerinde şu anki fiyatları dizel yakıt harcayan bir araç ile neredeyse aynı rakama geliyor. Evet bu üniteler genelde hızlı şarj oluyor ve aracı yarım saat-45 dk içinde neredeyse full şarj ediyor. Fakat fiyat avantajı ortadan kalkıyor. 


Diğer önemli sorun ise sürat yapıldığında menzilin çok hızlı düşmesi. Örnek verelim 300km menzili olan bir elektrikli araç şehir içinde yavaş kullanılırsa hemen hemen bu menzillere ulaşıyor. Şehirler arası yavaş kullanılırsa 250km ye geriliyor, şehirler arası 150-170km gibi hızlar ile kullanılırsa 200-180 km'lere kadar düşürüyor. Bu performans ile elektrikli araçlar benim gibi bir sürücü için şehirler arasında kesinlikle kullanılamaz oluyor. Yüksek menzile sahip bir Tesla ya da Mercedes'e ödeyecek 5-8 milyon liranız var ise belki olabilir. Onlarda uzun yolda yine 400km civarında pes edecektir. 


Elektrikli Araçlar Çevreci Mi?


Birde bu araçlar hep çevreci diye pazarlanıyor ya işte o tam doğru değil. Elektrik dünyanın her yerinde çevresel yöntemler ile üretilmiyor ki. Örneğin Türkiye de %30 kömür ile üretiliyor hala. Bazı ülkelerde bu oranlar daha da yüksek. Nükleer, Rüzgar gülü, doğal gaz, güneş panelleri gibi elektrik üretim metotları ise tabii ki nispeten daha çevreci elektrik üretim yöntemleri. Ama sadece elektrik değil, bu araçların içerisinde çok büyük lityum iyon piller kullanılıyor. Kalem piller bile çevreye çok zarar veriyor diye her yerde toplama kutuları vardı. Bu pillerin ömürleri araçlarda 10-15 yıl arası. Sonra bunlar nereye gidecek? Toprağa. Ya da geri dönüşüme. Toprağa gider ise gezegene yapabileceğimiz en büyük kötülük. Yok geri döndürülürse bunun için harcanan enerji yine çok yüksek. Yani bu araçlar kesinlikle uzun vadede fosil yakıtlılara göre daha çevreci değil. Fosil yakıtlı araçlardaki karbon salınımları euro 5-6 gibi standartlar ile baya geriledi. 


Elektrik şebekesi ile alakalı bir sorunumuz daha var. Diyelim ki elektrikli araçlar çok tuttu her yer artık elektrikli araç. İstanbulda 5 milyon civarı araç var. Hepsi elektrikli olsa %10'u aynı anda şarj edilecek olsa 500.000 araç eder. Bu araçlar şarj olurken ortalama 2 saat boyunca 8000 watt(ütü 2000 watt) 8kW çekse 500.000 X 8kW x 2= 8.000.000 kW!!! günlük tüketim demek. Yıllık ise 3 milyar kW. 2022 Yılında sadece Anadolu yakası  bütün sanayii kurumları dahil 11.6 milyar kW elektrik tüketmiş. Şebeke %30 civarında artışı nasıl kaldıracak, mümkün mü? Bilmediğim için soruyorum bilen varsa yorum yapabilir ise sevinirim.


Birde artık fosil yakıtlı araçların modası geçti tarihten silinecek diyenler var. İşte bunlara gülümseyip geçiyorum. Şu anda piyasada kaç tane uzun menzilli TIR var? Kaç tane gemi var? Kaç tane uçak var? Kaç tane traktör var? Kaç tane biçer döver var? Bunların sonu gelmeden ? Fosil yakıtın sonu gelir mi? Yukarıda bahsettiğim bir çok olumsuz yön göz önünde bulundurulduğunda ben bu işin daha onlarca yılı olduğunu düşünüyorum.


Elektrikli Araçların Geleceği Var Mı?


Peki gelecekte ne olacak. Elektrikli araçların belirli bir hızda yaygınlaşacağını ve önümüzdeki 10 yılda mevcut araçların %15-20 si gibi bir oranı olarak bulunacağını düşünüyorum. Sonrasında ise elektrikli araç oranı %30'lara gelmeden tekrar gerilemeye başlayacak. Ufak communiter tarzı aletler çok fazla yaygınlaşabilir ama benim bahsettiğim araçlar B segmenti ve üzeri bütün taşıtlar. Asıl gelecek ise kesinlikle elektrikli araçlar değil. Bu çok net. maksimum 20 yıl sonra büyük B segmenti üzeri bütün elektrikli araçlar piyasadan kalkmaya mahkum olacak. Bu dönemde hala içten yanmalı araçlar bol miktarda %50 üzerinde piyasada olacak. 10-15 yıl sonra ise hidrojen pilleri ile çalışan elektrikli araçlar hızla yaygınlaşacak ve 15 yıl sonrasında  fosil yakıtlı kişisel kullanılan ticari olmayan bütün araçları piyasadan kaldıracak ama bunun da 30 - 40 yıl arası vakti var.


Communiter


Yani özet ile ben lityum iyon pil kullanan elektrikli araçlarda gelecek görmüyorum. önümüzdeki 10-15 yıl %25 seviyesinde bir pazar payına ulaşıp aynı hızda kaybolup yerini hidrojen pilli elektrikli araçlara bırakacak. 2030'lu yıllardan sonra ise hidrojen yakıtlı araçlar piyasayı %80'e kadar domine edecek fakat hala dizel otomatik araçlar hayatımızda olacak :). Neden dizel, çünkü bütün bu TIR, Kamyon, Gemi, Tren, Tarım aletleri gibi cihazların hepsi değiştirilemeyecek. Bunlarda dizel olacağı için illaki dizel kişisel otomobillerden de piyasada olacak olanlar olacaktır. Yani dizelden ise benzin daha hızlı sahaları terk edecek.


Ne zaman ki büyük taşıtları kolayca çalıştıracak bir teknoloji ortaya çıkarsa o zaman fosil yakıtlar komple hayatımızdan çıkar. Yüksek güç isteyen cihazlar kendi elektriğini üretemeden elektrikli olamazlar. Yani herhangi bir pil ile çalışamazlar. Ya jenaratör olarak fosil yakıtlı motor kullanmalılar ya da fizyon, nükleer enerji gibi enerji üretim teknolojilerini kullanmalılar. Benim görüşüm 2070 li yıllarda sonra mini fizyon reaktörleri çok güç isteyen TIR, Otobüs, Gemi gibi aklınıza gelen cihazları yürütecekler. O zaman bunların tekerlekli olması da gerekmeyebilir. O kadar güç ile uçmaları mümkün olacaktır. Bu tip araçların hepsi hoovercraft tarzı olabilir. Fizyon reaktörü ve bizim bu günkü drone mantığı bütün araçları değiştirebilir. O güne kadar fosil yakıtlı araçlardan kurtulamayacağımız çok net.

Hoovercraft




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bottom Ad [Post Page]