Sayfa Reklamları

Evren adı ile işaret ettiğimiz sonsuzluğun gizemi bazılarımızın çok ilgisini çeker. Sorgulamak yaratan tarafından insanda açığa çıkarılmış en güzel hediyedir. Teşekkür ve ya karşılığını vermekten aciz kalacağımız kadar güzel bir özellik. Biz ancak, bu özelliğin devamı için yaratandan yardım dileniriz.
Girizgâhımızın ilk cümlesinde Evren dediğimiz oluşumun sonsuz iletişiminden bahsetmeye çalışacağız. Bu sonsuz iletişim, bilimsel bulgular ile kanıtlanmış, kâğıt üzerine yazılmış değil, sadece hissiyatlarımızdan ibaret bir teorem. Teorem dedim çünkü yaptığım araştırmalarda bilimin bu konuya da yöneldiğini gözlemledim.
İnsan yaratılış itibari dünya üzerinde var edilmiş potansiyeli en yüksek varlık. Dünya üzerinde dedim çünkü sonsuz evrenlerde esma’yı çok daha kapsamlı açığa çıkaran mahlûklar olduğunu biliyorum. Evrenlerde dedim çünkü biliyorum ki bizim gözlemlediğimiz evren tek değil, iç içe sonsuzluğun yolcuları evren kardeşler var. Yinede belirtmek isterim ki insan yaratılış potansiyeli ve bütün esmanın talim ettirilmesi ile üstünlük ve ya alçaklık kavramını bertaraf edebilir. Yani evrende bizden daha üstün varlıklar var diyecek kelimelerin kifayetsiz kaldığı yerde üstünlük ya da alçaklıkta abes olur. Bir önceki paragrafta bahsettiğim evrendeki üstün varlıklar “ben ve onlar” bakış açısı ile baktığımızda geçerli.

Beyin, insana verilmiş en önemli nimet. Sonsuzluk dediğimiz, tahayyül dahi edemediğimiz mesafelerle, anlık hız ve sonsuz bir bant genişliği ile bağlı. Bunu biraz daha anlamlandırmak için günümüz teknoloji dünyası ile örneklendirmeye çalışalım. Maksat belki hayallerde canlandırmaya çalışmak. İnsan içgüdüsel olarak, evren dediğimiz sonsuzluğun bilinmesi imkânsız addedilen kurallarına tamamen hâkim aslında, ancak farkında değil. Dolayısı ile ilham adı altındaki bilgiler ile bu yapının bir küçüğünü çevresinde kurmaya çalışıyor.

Bilgisayar ve bilişim dünyası bu cevherden yakaladığı küçük kırıntılar ile kendi içinde bir yapı kurmuştur. Dünya üzerinde de küçük büyük bu yapının birçok örneği vardır. Biz en geniş kapsamlısı olan İnternet ile olaya yaklaşalım. İnternet birbirine bağlı birçok sunucu ve istemciden oluşur. Bu iletişimde sunucular ve istemciler aynı dili konuşur ve benzer yapıların büyük ve küçük kapasitede olanlarıdır. Günümüzde bant genişlikleri (sunucular ve istemciler arasındaki verinin transfer edileceği yolun genişliği) ve bağlantı hızları (yol üzerinde hareket eden verilerin hızları diyelim) arttıkça, karşıdaki yüksek kapasiteli sunucunun işlem gücünü nerdeyse aynen istemciye aktarabiliyorsunuz. Örnek vermek gerekirse diyelim ki 10 birimlik işlemi istemci olan küçük yapı 10 saatte yapıyor. Ancak uzakta bağlı olduğu büyük sunucu ise aynı 10 birimlik işi 1 saatte yapıyor. Aradaki bant genişliği ve hız arttığı için istemci bu veri paketini bu yol üzerinden sunucuya iletirse ve sunucu bu veriyi işleyip sonucunu yine aynı yol üzerinden dönerse, aradaki gidiş gelişi de hesaba katarsak istemci 10 saatte yapacağı işi beklide 1,5 saatte bitirecek. Teknoloji ilerliyor, hızların çok daha geliştiğini düşünürsek istemci ile sunucu arasında işlem farkı kalmayacak. Göreceli olarak istemciye sunucunun hızını ithaf etmek abes olmayacak.

Bir istemci düşünün ki içindeki işlemcisi sadece verileri toplayıp ilgili ağ’dan sunucuya iletmek ve sunucudan gelen cevabı anlamlandırarak ekrana yazdırmak. Bu istemciyi kullanan arkadaki bu mimariyi bilmez ise bütün hesaplama ve işlemlerin bu küçük istemci tarafından yapıldığını zannedebilir. Ayrıca bu istemcinin üzerinde bir depolama alanı da olmasın. Bütün verileri karşıdaki bir sunucu üzerinde barındırsın ve ihtiyacı olan veriyi ihtiyacı olduğu anda oradan okusun. Bu durumda kullanıcı yine o bütün verinin küçük istemcinin içinde barındırıldığını zannedebilir. Olurda bir gün o küçük istemci yanar ve bozulursa verilerim gitti diye feryat figan eder. Ancak yeni bir istemci gelip kurulduğunda içindeki verilerin gitmediğini görür ve bir uyanış ile bu işin arksında başka bir güç olmalı diye düşünür.
İnsanlık yukarıda bahsettiğim ağın çok daha büyük ve kapsamlı olanı ile sonsuz veri genişliği ve hızla evren ile iletişimdedir. Biz farkında olmasak ta tıpkı internet gibi bağlıdır bu sistem. Biz sürekli sonsuzluktan bir şeyler talep ederiz ve sonsuzluk ta bizden. Sonsuz bir hız ve bant genişliği ile bağlı olduğumuz için bir ayrılıktan da söz etmek abes olur. Sizde olan anında evrenin en sonunda hissedilir keza evrenin x bir yerinde olan olayda anında sizde zuhur edebilir. Bu bağlamda bütün insanlıkta aralarında aynı şekilde bağlıdır. Kablosuz ve anlık hızlarla tasarlanmış olan bu sistem bazı perdeler ile farkında lığını engelliyor aslında. Bu farkında lığa ermek için yapılması gereken öncelikli iş vehimden ve var zannından arınmak.
Sonsuz bu iletişim ağındaki bütün birimler aslında tek bir özden gelmiş oluyor, çünkü iletişim hızı sonsuz, dolayısı ile gayrlılık abes. Sunucu sistemlerinde birçok komponent bulunur bunlar; işlemci, kuzey köprüsü, güney köprüsü, ana kart gibi bileşenler ancak bu bileşenlerin arasındaki iletişim o kadar hızlıdır ki biz dışarıdan bakınca bunu bir gibi görüp sunucu der geçeriz. Yine anlatmak istediğime gelince sunucu içindeki komponentler arasındaki iletişim ne kadar hızlıysa da sonsuzun yanında çok yavaş kalır. İnsan kuantum potansiyel yardımıyla evrenle sonsuz bir hız ile bağlıdır ve dolayısı ile ayrı addetmek abes olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bottom Ad [Post Page]