Sayfa Reklamları

Muhafazakar çevrede yetişmiş, kendini dindar olarak gören insanların bir çoğu laiklik lafını duyduğu zaman tepki gösteriyor. Fakat eğer, devleti laik olarak tutamazsanız, bu gün başımıza gelmiş olay ve çok daha kötüleri ile yüzleşmeniz işten bile değildir.

Birey olarak insanlar laik olmak zorunda değil, herkes kendi dinini seçip istediği gibi yaşayabilir. Devlet laik olacak ki içerisindeki bireylerin kendi dinleri ve yaşam tarzlarına saygı gösterecek. Bu olayda da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öngörü ve ileri görüşlülüğünün ne kadar had safhada olduğunu milletçe bir kere daha anlamış olduk.


Rasulullah S.A.V işi ehline verin demiş, icap ettiğinde Yahudiye'de Hristiyana'da iş yaptırmış, görev, vazife vermiş.
Devletin dini olmaz, din insan için vardır. Hala bizden diye bazı cemaat ve gruplar devletin içerisinde terfi ettirilebiliyor. Bu tersi için de geçerli, solcu diye Atatürkçü diye terfi alan bir yerlere gelen bir sürü insan var.
Şu anda bunu temizlediğinizi zan edebilirsiniz, ancak sistemi değiştirip eğitim sistemini güncellemediğiniz sürece asla muvaffak olmak mümkün olmayacak.

Kendini laik ve Atatürkçü görenler bu lafım size; İnsanların dinine - orucuna - namazına - giyimine kuşamına yan gözle bakmayın. İbadetlerini yapmasında kolaylık sağlayın. Hor görmeyin karışmayın.

Kendini dindar görerek Atatürkçü - Laik kesimden nefret edenler bu lafım da size; İnsanların yediğine içtiğine yan gözle bakmayın, giyimine kuşamına karışmayın, dini görüşlerine dil uzatmayın (inanırlar ve ya inanmazlar size ne??), yaşam alanlarında onlara zorluk çıkarmayın.

Bu günlerde; kripto ne olduğu belli olmayan bir sürü insan ile uğraşmak zorundayız. Bana göre, devletin varlığına saygı duyan herkesin şu anda dik durması, böyle ali cengiz oyunlarına fırsat vermemesi gerekiyor.

Bunun bir çözümü var mıydı başta engellenebilir miydi gibi şeyler düşünmüyorum. Yaşanması gerekiyordu ve yaşandı. Cerrahi bir müdahale gibi Türkiye şu anda ağır bir ameliyattan geçiyor ve belki daha narkoz faslındayız. Ama sonrasında ayağa kalkıp tekrar koşturabileceğine inancım tam. Hasta, ölüm döşeğine düşmek üzere olan bir adam olmaktansa, ağır bir ameliyata girip sonrasında koşar adımlarla yürümeyi tercih ederim.

Vesselam her zaman güçlü olan birileri ezdi dövdü sövdü, hep biz ve diğerleri vardı. Bu yazımı okuyan arkadaşlarımda beni kendisine taraf ve ya karşı taraf görecek. Ayrıca tabii ki bir tarafım var. Önemli olan benim bulunduğum tarafa saygı göstermeniz, benimde sizin tarafınıza. Uç noktalarda kırıcı şeyler söyleyip, fiili üzücü eylemlerde bulunmak her tarafa zarar verir ve bertaraf eder.

Eğer yapabilirsen bazen karşındakini küçük görmeden ve acımadan, programlı bir robotmuş gibi düşünüp, onun elinde bir şey olmadığı seyir etmek lazım.

Bu yazımızın da sonuna gelirken sizlere esenlik dolu, mutlu ve huzurlu "an" lar diliyorum.

Ahmet Serhat UĞURLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bottom Ad [Post Page]