Sayfa Reklamları





Kerspersky isimli güvenlik şirketi bir pazarlama aktivitesi kapsamında dünyanın 2050 yılında neye benzeyeceğine dair tahminler içeren bir web sitesi oluşturmuş (2050.earth). Bu sitede 2030 – 2050 arasında çeşitli ülkelerde neler yaşanabileceği ile ilgili tahminlerini yazan insanlar var. Bu siteyi gördükten sonra bende benzer şekilde tahminlerde bulunmak istedim ve buna istinaden bu yazıyı yazıyorum.

Aslında bu konu hakkında çok daha ilerisinden bahseden bir yazı yazmış hatta videosunu da çekmiştim (bkz : https://serhatugurlu.blogspot.com/2016/10/yl-2316-bir-bilim-kurgu-hikayesi.html) Tabi ilgili yazı bir tahminden öte bilim kurgu denemesi olarak değerlendirilebilir.

Hayatımıza dokunan çeşitli araçlara ve geçmişten günümüze gelen gelişimlerini gözlemleyerek 2030 ve 2050 yıllarına kadar 10 ar yıllık dilimlerde tahminlerde bulunacağım.

Bu arada fark ettim 2019 dayız yahu zaman nasıl geçmiş,  90’larda 2020’ler deseydiniz şimdikinden çok daha farklı bir dünya tahayyül ederdim. Muhtemelen geleceğe dönüş filminin bende bıraktığı izlenimler ağırlıklı olurdu.

Öncelikle en çok kullandığımız araçların yıllara göre gelişim tahminlerini yaptıktan sonra hepsini bir araya getirip kısa bir hikaye anlatacağım.

Akıllı Telefonlar 2030:

2010 ve 2020 arasında akıllı telefonlarda çok ciddi gelişmeler olduysa da aslında çağ atladığımızı söyleyemeyiz. Iphone 4 den Iphone 11’e geldik. Babam geçen seneye kadar Iphone 4 kullanıyordu ve hala bütün işini görüyordu taki bankacılık uygulamaları yeni versiyon çıkarmayana kadar. En büyük gelişimin ise kamera departmanında oldu. Bir de fiziksel büyüme trendi var tabi.

Bu trendlerin 2020’lerin ilk yıllarında devam etmesi beklenen bir durum. Tam ekran, daha da büyük telefonlar, ön kameranın ekranın altına gizlenmesi gibi yenilikler göreceğiz.

2030 yılına geldiğimizde ise iletişim kabiliyetleri çok değişmiş katlanabilen ve kamera performansı çağ atlamış telefonlar gereceğiz. Tabi artık isimleri de kişisel asistan olarak değişecek ve kanıksayacağız. Yani 2030 yılında cep telefonu tabirini sadece benim gibi dinazorlar kullanıyor olacak. Cihazların ismini içerisindeki kişisel asistan belirleyecek yani iphone adını Siri Samsung ise Bixbi olarak değiştirebilir. Iphone yerine Siri 1-2-4-5 gibi isimler görebilme ihtimalimiz çok yüksek.

Yapay zeka ve kişisel asistan kabiliyetleri o kadar gelişmiş olacak ki telefon üzerinden mesajlaşma alışkanlıklarımızı bile değiştirecek. İhtiyaç duyduğumuzda asistan ile dertleşebilecek, bütün işlerimizi asistana yaptırabileceğiz.

Örnek verelim. Siri karnım acıktı ne yesem diyeceğiz ve Siri bize önceki yemek alışkanlıklarımızı ve dün yediğimiz yemeğin bizdeki olası etkilerini göz önünde bulundurarak bize uygun olabilecek en doğru yemeği tavsiye edecek. Onay vermemiz durumunda ise hemen sipariş edecek.

Asistanlar toplantılarda aktif olacak ve bizimle beraber dinleyecek, müdahil olması gereken durumlarda ise kulağımızdaki kulaklığa fısıldayacak. Örnek vermemiz gerekir ise bize haftaya Çarşamba 14.00 için başka bir toplantı içim müsait olup olmadığımız sorulduğunda öncesi ve sonrasındaki toplantıları da söyleyerek uygunluk verebilecek, hatta şartlı uygunluk bile verebilir. Yani öncesinde sert bir toplantı olacak bu bir satış toplantısı ve bozuk moral ile girmenizi tavsiye etmem, en uygun gün ve saat aralıklarınız şunlar diyecek. Toplantıları kaydedecek analizlerini yapacak ve bir sonraki toplantıda karşınızdaki bir öncekinin söylediğinin aksini söylerse, bir önceki toplantıdaki tavrını ve söylediğini kulağınıza fısıldayacak, ek olarak karşı tarafın vücut dili dahi analizini yaparak sizin vermeniz gereken cevapları fısıldayacak.

Özetle 2030 yılı akıllı telefonların özellikleri:
  1-5-6” civarı katlanmamış ekranları ve açılınca 12-13” kadar çıkabilen cihazlar. Katlanma sistemleri ise kağıda çok yakın olacak.
  
  2-Kamera performansları günümüzdeki orta seviyeli güncel bir DSLR fotoğraf makinesnin kabiliyetlerinin hepsini yapabilecek. Üstelik tele-macro-portre gibi birden fazla lens ile yapabileceğiniz işlerin hepsini aynı ve ya daha yüksek kalitede yapabilecek.
  
  3-Kişisel asistanları hayatımızın içine gömülecek ve bize hayat koçluğu yapmaya yakın bir seviyeye gelecek.

   4- İşlem güçleri artmaya devam ediyor ve hayatımızdaki bir çok cihazı 2030 yılında kullanmayacağız. Oyun konsolları, akıllı tv kutuları, fotoğraf makineleri, kişisel PC ler, hayatımızda olmayacak. Wifi teknolojisindeki gelişmeler ise film izlemek ve ya oyun oynamak gibi ihtiyaçlar konusunda kablosuz veri iletişimi ile görüntü aktarımını çok düşük gecikmeler ile sağlayacak.


  5-Oyun oynarken ve ya film izlerken bütün özelimizi koca bir ekrana yansıtmak mantıklı değil. Notifikasyonlar, gelen telefon çağrıları, email’ler bu ekranlar görünmemeli ve bir şekilde her an okuyup cevap vermeliyiz. Bu doğrultuda giyilebilir akıllı cihazlar yardımımıza yetişecek ve katlanan ekran teknolojisi kolumuzdaki saatte de olacağı için bu işlemleri oradan halledeceğiz ve büyük ekran paylaşımlarını asistan tespit ederek özel verileri sadece giyilebilir cihazımızda göreceğiz. Ayrıca kulaklıkların da küçülüp çok daha konforlu hale geleceğini düşünürsek eğer orayada fısıltılar gelecektir.

Başka birçok konu aklıma gelse de bu yazıyı bir kitapçık haline getirme niyetim yok. Şimdilik bunlar.

Otomobil 2030:

Her ne kadar doğaya ciddi yararı olacağını düşünmesemde elektrikli araçlar 2030 yılında toplam araçların %70 den fazlasını oluşturacak. Kalan %30 ise gelişmemiş ülkelerin etkisi olacak. Tasarımlar sadeleşecek, araçların ön konsolunda bir direksiyon bir monitör haricinde bir şey olmayacak. Hatta 2030 sonlarına doğru direksiyonu hiç olmayan araçlara da bazı ülkelerin bazı bölgelerinde göreceğiz.

Otonom sürüş bazı yollarda zorunlu hale gelecek. Otonom sürüşün serbest olduğu ülkelerde ise yolların %80 inde araçlar otonom gidebilecek.

Uzun yol TIR taşımacılığı da şoför hala zorunlu olsa da araçlar yolun çoğunu otonom gidecek ve şoförün belirli yollarda uyumasına müsaade edilecek. Otoban tabelalarında uyumak serbest, uyumak yasak gibi uyarılar göreceğiz ve uyumanın yasak olduğu noktalardan önce araç sizi uyandıracak, uyanmaz iseniz kenara çekip uyuyana kadar bekleyecek.

Fakat hala günümüzdeki araç kullanım alışkanlıkları ve kullanımı olacak. Petrol motorlu araçlar azda olsa geliştirilmeye devam edilecek.

İnsansız araç ulaşımına izin verilen noktalarda Uber gibi sistemler tamamen sürücüsüz çalışacaktır. Fakat hala kişisel araç kullanım ihtiyacı olacak, araç paylaşımı gibi sistemler ise çok kısıtlı kullanılabilecektir.

Bir diğer konu ise insan taşımaya yönelik olan 4 pervaneli uçan drone’lar. Bu dronlar Dubai gibi dünyanın bazı ülkelerinde kullanıma geçmiş olacak fakat çok yoğun kullanımı olacağını düşünmüyorum. Yaygınlaşmadan önce bazı ülkelerde gerçek hayatta denemeye başlanmış olacak.

Yaşam alanları 2030

İnşaat sektörü için 10 yıl çok kısa bir süre. Dolayısı ile yeni yapılan binalarda daha modern tasarımlar görecek olsak da günümüzden çok da farklı noktalarda olmayacağız. Bir çoğumuz aynı evlerimizde oturmaya devam edeceğiz. Sadece deneysel olarak akıllı futuristik birkaç bina dünya çapında olabilir.

Akıllı ev sistemleri ise daha yaygın kullanılmaya başlanacak. Bu sistemler kolayca evimize entegre olacak ve perde, ısıtma, soğutma, aydınlatma, eve giriş çıkış gibi noktalarda çok karışımıza çıkacak.

Yüzünüzü tanıyıp eve girmenize vesile olan kapılar, eve girdiğinizde önceden belirlediğini sıcaklığın olması. Otomatik yanan led ve soft geçişli ışıklandırmalar gibi teknolojiler bir çoğumuzun evinde olacak.

Kapsül tipi otellerin ise Japonya haricinde dünyanın diğer ülkelerinde de yaygınlaşacağını düşünüyorum.

Kişisel kısa ulaşımlar 2030

Elektirikli kişisel ulaşım araçları, sürüş güvenliğinin olduğu ülkelerde çok fazla yaygınlaşacak. Bu cihazlara özel yollar ve kurallar gelişecek. Elktrikli Scooter, ginger, hoverboard benzeri cihazlar çok daha stabil ve uzun menzilli hale gelecek. Elektrikli bisikletler ise bütün dünyada yaygınlaşmış olacak. Çok az fiziksel güç ile 300-400 km lere ulaşacak bisikletler standart bisikletçilerden satın alınabilir hale gelecek.

Günümüze göre futuristik elektikli bisikletler ise gayet alışageldik olacak. Evlerin önünde ve apartmanların içerisinde bu kişisel taşıma arçlarını şarj edecek ve park edebileceği özel alanlar olacak.
Ayrıca daha güvenli normal otomobillerin yolundan gidebilecek kişşisel taşıma araçlarıda görebileceğiz.

Günümüzde de yaygın olarak kullanılmaya başlanan kiralama yöntemi ise bir standart haline gelecek. 2030 yılında kişisel taşıma araçlarını her yerde bulup uygun fiyatlara hizmet olarak kiralayabileceğiz. Şu anda scooter ve bisiklet üzerine yoğunlaşmış olsa da daha kapsamlı tek kişilik taşıyıcı kapsül gibi cihazlarda benzer biçimde kiralanabilecek.

Toplu Taşıma 2030

Kısa mesafeli toplu taşımaya rağbeti, kiralanabilir kişisel taşıyıcılar ciddi oranda azaltacak. Fakat yollar uzadıkça kişisel taşıyıcılar kullanışsız kalacak ve yine bu güne benzer bir biçimde toplu taşıma kullanımına devam edeceğiz.

Toplu taşıma araçları da olabildiğince elektirikliye dönüşmüş olacak fakat yinede petrol yakıtı kullanan araçlar olacaktır.

Bilet kullanım senaryolarında ise gelişim olacaktır. Hiç bilet almadan mobil ödeme yöntemleri ile bindiğiniz ve indiğiniz güzergah otomatik olarak hesaplanarak ödemesi hesabınızdan tahsil edilecek. Bu teknolojide müşteriler tanımlanmak için ya kişisel asistanlarındaki kablosuz paylaştığınız güvenlik numaranız ya da otobüse biner binmez yüzünüz ile tanıma ya da parmak izi, göz retina gibi yöntemler kullanılacak.

Tabi bunların hepsinin olabilmesi için büyük bir veri tabanı olması lazım. Günümüzde zaten mevcut, sadece biraz daha detaylandırıp kullanıcı izinlerini almaları gerekecek.

Beslenme alışkanlıkları 2030

Fastfood çeşitliliği ve hız artacak. Yani 10 dk içerisinde yerimizden kalkmadan istediğimiz yemeğe ulaşabileceğiz. Fakat burada asıl değinmek istediğim gıda takviyeleri ve vitaminler olacak. İnsan tiplerine ve tahlil sonuçlarına göre odaklanmayı, enerjiyi, güçlü ve sağlıklı kalmayı artıracak takviyeler herkes tarafından her gün kullanılmaya başlanacak.

Bazı takviye haplarının ise yemek yemeden dahi yaşamaya olanak tanıyacağını düşünüyorum. Fakat henüz bu eğilimin yaygınlaşması kolay olmayacak.

Sağlık 2030

Hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlarda belirli bir miktar iyileşme olacak, günümüzdeki tedavisi zor olan bazı hastalıklarında tedavisi kolaylaşacak fakat çığır atlayacak bir gelişme olmasını beklemiyorum. Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde ise hala hastane kuyruklarının olması gayet olası.

Fakat yapay uzuv konusunda ciddi ilerlemeler kaydedileceğini düşünüyorum. Cyborg olma konusunda insanların 2030 yılında çok ciddi olmasada bir aşama kaydedeceğini düşünüyorum. Özellikle kol bacak gibi uzuvların çok benzer görevini yerine getiren uzuvlar zenginler tarafından satın alınabilir hale gelecek. Fakat göz gibi daha kompleks uzuvlar ise henüz test aşamasında olacak.

Ödeme Sistemleri ve Alışveriş 2030

Toplu taşıma bölümünde de bir miktar bahsetmiştim. Ödeme sistemlerinde farklı yöntemler devreye girecektir. Kişisel biyometrik bir veri ile eşleşen ödeme ID leri çok şeşitli biçimlerde karşımıza çıkacaktır. Örneğin bir restoranda ödeme yapılmak istenildiğinde masadan kalkarken telofonunuzdan bankanızın ödeme yap uygulamasına tıklayıp otomatik olarak ödeme yapılabilecek. Restoran da bulunan kablosuz yayın yapan pos cihazı, kendi cihazınızdaki ödeme yapma sinyali ile çakışacak, masanızı ve ödeme yapmanız gereken rakamı otomatik olarak belirleyecektir.

Bir diğer örnek ise market alışverişi olabilir. Markete girdiğinizde ödeme sistemi sizi; alışveriş yaptığınız raflarda bulunan kamera ve kızılötesi 3D derinlik analizi yapabilen yüz algılayıcılar tanıyacak. Raftan aldığınız her ürün için sepetinize mobil uygulama üzerinden otomatik ekleme yapacak. Marketten çıkmadan hemen önce ise mobil uygulamadan sepetinizi onaylayıp çıkış yapabileceksiniz.
Benzer alışveriş tipini online olmayan bütün mağaza tipleri için düşünebilirsiniz.

Online alışverişte ise ürün deneme konusunda iyileştirmeler olacak. Ödeme sistemleri zaten hali hazırda geyet gelişmiş, işleri kolaylaştıracak birkaç yöntem (Google pay gibi) çok daha yaygın kullanılmaya başlanacak. Ürün deneme konusunda ise virtual reality(sanal gerçeklik) ve augmented reality(artırılmış gerçeklik) ile ciddi bir ilerleme olacak. Size birebir benzeyen sanal avatar’lar üzerinde istediğiniz kıyafeti görebileceksiniz, bedenini belirleyebileceksiniz. Odanız için satın almak istediğiniz koltuk takımı odanızda net bir şekilde görülebilecek. Bunları elimizdeki kişisel asistandan görebileceğimiz gibi, AR ile gözlük yardımı ile sanki gerçekten üzerimizdeymiş ve ya koltuk takımı odamızdaymış gibi görebileceğiz. Bu sayede online kıyafet mobilya gibi satışlarda ciddi artış gerçekleşecek.

İş ve Çalışma Ortamları 2030

Bu konu aslında 2-3 paragraf ile anlatılamayacak kadar çetrefilli, fakat kanımca öne çıkacak olan bir takım gelişmelerden bahsetmek istiyorum.

Öncelikle evden çalışma çok fazla yaygınlaşacak. Bunun temel sebebi ise Z kuşağının yapısının bu tarz bir çalışma sistemine çok uygun olması ve gelişen teknoloji ve uygulamalar ile performans takibinin uzaktan verimli yapılabilmesi. Kişisel asistanınıza şirketiniz için erişim verdiğiniz anda sizin bütün biyometrik verilerinizden, mola çalışma sürelerinize kadar çok net raporlar üretecek. Yapay zekalı iş takip sistemleri ve takım liderleri yapılan işin kalitesini ve çıktısını çok net bir şekilde değerlendirebilecek. Kişisel asistanlarımız ise kişisel bilgisayarların yerini alacak ve bütün iş kişisel işlerimizin hepsini tek asistan ile takip edeceğiz. Tabi benim bahsettiğim bu konu ofis çalışanları için geçerli, zaten 2040 yılında günümüzde yaygın olmayan ve ya hiç olmayan bir çok iş kolu olacak. Tabi bunlar için ayrı bir yazı yazmak gerekebilir.

Ayrıca evden çalışmanın bu kadar esnemesi ile evde uygun ortamı olmayan çalışanlar isterler ise çok yaygın hale gelecek olan kiralık iş alanlarında çalışmaya devam edecekler. Sadece bu tarz çalışmaya imkan veren bir çok plaza ortaya çıkacak. Mevcut iş alanlarının bir çoğu bu değişime uğrayacak.

Sanayi dünyası ise robotik konusunda ciddi manada ilerledi. %100 robotiğe geçilmiş olmayacak fakat en küçük sanayi işletmeleri bile otomasyonu hayatının bir parçası haline getirecek.

Siyaset, Politika ve Savaş Teknlojileri 2030

Bu konuda çok iç açıcı gelişmeler olacağını düşünmüyorum. Bu konunun kapsamı dışında kalacak, bir yorum yapmayacağım. Fakat bu alandaki gelişmeler yazdıklarımın hepsini en temel etki noktasıdır. Beklenmedik durumlar taş devri ve ya çok daha hızlı gelişmeyi tetikleyebilir.

Akıllı Telefonlar 2040

2030 yılında kullanmış olduğumuz cihazlar gelişerek kullanılmaya devam edecek. Fakat giyilebilir teknolojinin deneysel ve kritik ürünleri prototip olarak kullanılmaya başlanacak. Akıllı gözlük gibi teknolojilerdeki gelişmeler çok ilerleyecek. Mevcut gözlük kullanan insanlar yeni bir çerçeve alacağı zaman akıllı fonksiyonları bulunan modeller içerisinden tercihler yapmaya başlayacak. Gözlük kullanmayan ve ya gözlük kullanmayı sevmeyenler için ise akıllı lensler prototip olarak nadirde olsa bulunabilecek. Akıllı lensler çok ince bir yapıda olacağı için içinde bulunan chip’in en temel ve güçlü özelliği wifi gibi bir kablosuz bağlantı tekniği olacak ve kişisel asistanımız ile entegre bir biçimde çalışacak.

2030 – 2040 yılları arasında akıllı telefon konusunda ciddi bir çağ atlama olacağını düşünmüyorum. 2030 ların ortasından sonra ise akıllı telefon ile iligili yatırımlar yavaşlayacak ve çok yeni modeller göremeyeceğiz. 2010 – 2020 arasındaki gibi form faktöründe çok ciddi değişiklikler olmayacak. 2030 yılındaki modelden 10 kat hızlı işlem gücü, artırılmış gerçeklik ve yapay zeka özellikleri çok gelişmiş daha  insansı asistanlar gibi yeni özellikler ile hayatımıza çok daha fazla müdahil olacak yazılımlar ise çok ciddi gelişecek.

Akıllı gözlükler ise 2035 yılından sonra çok hızlı hayatımıza girecek, bu gözlükler kişisel asistan kullanımını çok azaltacak. Kişisel asistanlardaki işlem gücünün çok benzeri gözlüklerde olacak. İçerik tüketmek ve sosyal medya paylaşımları için kesinlikle kişisel asistan katlanabilir cihazlara ihtiyaç olmayacak. Sadece profesyoneller iş hayatında bir süre daha kullanmaya devam edecekler. Kimya ve fiziğin gelişimi ile akıllı gözlüklerde kullanılan meteryaller VR gözlüğü gibi çalışmasına da vesile olacak. Yani kendi kendine kararan camlar ve bütün göz bölgemizi kaplayacak biçimde eğrilip perdeleyebilen akıllı meteryaller deneysel olarak kullanılmaya başlanacak. Film ve ya oyun için artık bir TV ihtiyacı ise olmayacak.

2040 yılında kişisel asistan cihazlar yerine yazılıma verilen bir isim olacak ve akıllı telefon, gözlük, lens, tv, akıllı ev kullanımından bağımsız bütün cihazlarımızda aynı kişisel asistan çalışacak ve kesintisiz bir deneyim sunacak. Artık kişisel asistanlarımız doğuştan bize satın alınacak olan ve kendi isimlerini bizim verdiğimiz yazılımlar olacak. Satın aldığımız donanım içerisine bizim kişisel asistanımız buluttan çalışacak biçim de ayarlanacak.

Otomobil 2040

Petrol tabanlı araçların kullanımı gelişmiş ülkelerde tamamen yasaklanacak. Gelişmemiş ülkelerde ise eski benzin, dizel araçlar kullanılmaya devam edilecek.

Bundan sonra anlatacaklarım ise gelişmiş ülkeler için geçerlidir.
Ara sokaklara kadar otonom sürüş serbest olacak ve bütün üretilen araçlarda uluslararası bir standart olacak. Blockchain gibi bir mantık ile bütün araçlar arasında konuşabilecek ve ilgili 500km civarı bir alanda her araç her aracın konumunu net olarak bilecek. Bütün veri bütün araçlarda olacağı için buradaki veri paylaşımı çok güvenli olacak.

Araçların bir çoğunda direksiyon gerektiği zamanlarda ortaya çıkmak üzere katlanarak görünmez olacak. Araçlar yolcu konforu ve vakti keyifli geçirmesi üzerine tasarlanacak. Kişisel asistanımız ise tabii ki kişisel aracımızın içerisinde bizimle birlikte olacak.
Yük taşımacılığında ise belirli güzergahlarda şöför zorunluluğu olmayacak fakat bazı güzergahlarda hala zorunlu şoför olması beklenecek.

Toplu taşımada benzer biçimde çalışacak, belirli güzergahlar şoförsüz olacak iken belli lokasyonlarda ise kontrol amacı ile şoför bulunacak.

Hava taşımacılığı da bu yıllarda kişisel kullanıma alınmış olacak. Katlanabilir kanatlı 4-8 kişi arası taşıma kapasitesi olan drone’lar otonom ile çalışabilecek ve belirli gelir seviyesin üstü için satın alınabilir birer taşıma aracı haline gelecek. Bu drone’lar 400-500 km civarı limite ulaşmış olacaklar ve kesinlikle kaptan ihtiyacı duymadan tamamen haritadan belirlenen noktaya gitmek için en kısa ve güvenli yolu bularak ilerleyecekler. Araçlar gibi bu drone’lar arasında da benzer blockchain veri iletişim ağı olacak. Toplu taşımada ise uygun fiyatlı olarak kullanılabilecek, şehir içi şehir dışı farketmez yer araçlarına göre çok daha az bir ödeme ile herkes bu cihazları kullanabilecek.

Araç paylaşımı ise yaygın olarak kullanılmaya başlanacak. Yani uber gibi sistemlere otonom aracınızı kaydettirip kullanmadığınız zamana aralıklarını bildirerek aracınızı servis olarak kiralayabileceksiniz. Aynı şey kişisel drone’lar içinde yapılabilecek.

Yaşam Alanları 2040

Dünya nüfusunun hızla büyümesi ise artık yaşam alanlarımızı da etkilemeye başlayacak. Yeni yapılan yüksek binalarda lego gibi bir biri içine giren otonom eşyaların kullanıldığı küçük sevimli evler satışa çıkacak. Yaygın kullanımına 2040 lı yılların sonunda başlanacak çünkü mevcut binaların yıkımı ve dönüşüm çok hızlı olmayacak. Ayrıca ulaşım alışkanlıkları da değiştiği için binalarda drone ve otonom arçlar için düşünülmüş park alanları tasarımı değiştiredcek.

Kişisel asistanlarımız ile bu yeni nesil evler entegre olacaklar.
Bu dönemde yatak odamız sabah kalktığımızda siz banyoda yüzünüzü yıkarken ofise dönüşebilir dikkatli olun.

Kişisel Kısa Ulaşım 2040

2030 da bahsettiğim ulaşım araçları kişisel asistanımız ile entegre hale gelecek, gideceğimiz yeri biz onlara binmeden önce bilecekler ve hepsi otonom olarak çalışacak. Hobi amacı ile scooter tipi kişsel olarak kullanılabilecek modellerde olacak tabi. Bu araçlarda paylaşımlı kullanım konusunda çok gelişecek. Kişisel kapalı tek kişilik (kapsül) taşıyıcılar ise en yaygını olacak.


2040’lı yılların sonuna geldiğimizde ise bu taşıyıcılarında sona geldiğine şahitlik edeceğiz, sebebini ise 2050 de açıklayacağım.

Toplu taşıma 2040

Kısa mesafelerde tamamen kişisel kapsül taşıyıcılara geçilmiş olacak. Bunun sebebi ise dışarı çıkma ihtiyacının ciddi oranda azalacak olması. Kısa mesafelerde kullanılan minibüs otobüs seferlerinin kalkacağını düşünüyorum. Sadece metro gibi raylı sistemler bir süre daha devam edecek.

Uzun mesafe ulaşımda ise gelişmiş uçaklar otonom olarak çalışmaya başlayacak. 500km altındaki mesafeler için ise jet motorlu uçaklar yerine otonom elektirikli drone’lar kullanılacak. Şehirler arası otobüs taşımacılığının ise sonuna yaklaşmış olacağız. Hala otonom uzun mesafe araçları olacak fakat çok sık göremeyeceğiz.

Beslenme Alışkanlıkları 2040

Gıda hapları ile hayatı sağlıklı olarak idame edebileceğiz. Fakat standart yeme alışkanlıklarımız hala hobi kapsamında devam edecek. Yapay et ise hayatımızda yerini almış olacak. Protein ve et yemek için hayvanların kesilmesi gelişmiş ülkelerde çok zorlaştırılacak. Gerçek et yiyebileceğiniz restoranlar olacak fakat aşırı pahalı olacaklar.

Sağlık 2040

Fiziksel olarak ilaç kullanımdan çeşitli enerji yöntemleri ile tedavi seçenrği tıbbi olarak kabul edilecek. Hastanelerde hastalığa göre doğru frekansta vücudun doğru noktasına doğru enerjiyi gönderecek cihazların sayısı artacak. Bu cihazların ev için kullanılabilecek küçük versiyonlarıda satılmaya başlanacak. Doktor hizmetlerinin bir kısmı ise kişisel asistanımız tarafından sağlanabilir hale gelecek. Gerekli görüldüğü durumlarda artırılmış gerçeklik ile doktor randevusu alınarak muayne olunabilecek, daha kritik durumlarda fiziksel doktor ziyaretleri kişisel asistan tarafından alınabilecek.

Robotik uzuvlar ise sadece gerekli olduğu durumlarda kullanılmaktan çıkacak. İnsanların çeşitli fonksiyonlarını geliştiren yapay ek uzuvlar kullanılabilecek. Dokunduğu ve ya yakın olduğu bölgenin kas gücünü artıracak biyonik kıyafetler tasarlanacak. Henüz kol kestirip yerine daha iyisini taktıracağımız günlere gelmeyeceğiz, aslında o günlere hiç geleceğimizi düşünmüyorum. Genel olarak ek güç ve ya yetenek ekleyecek cihaz kullanımı yaygınlaşacak.

Ödeme Sistemleri ve Alışveriş 2040

Online alışveriş artırılmış gerçeklik ve VR ile o kadar gelişecek ki fiziksel olarak alışveriş yapılacak olan mağazaların sayısı ciddi oranda azalacak. Açık kalacak olan AVM ler içerisindeki mağzaların bir çoğu da otonom sizi tanıyan sistemlere dönüşecek. Mağaza ve kişisel asistanınız size uygun ürünleri arasında iletişime geçerek bulacak.

Alışveriş yapmak istediğiniz her ortam sizi biyometrik verilerinizden tanıyacağı için kart gibi ek ödeme araçlarına artık ihtiyaç kalmayacak.

İş ve Çalışma Ortamları 2040

Ofis çalışanları için ofise gitme oranı çok düşecek. Sadece zaruri ofise gitmesi gereken personel yollara düşecek, geri kalan çalışanlar ise eğer modern dönüşebilen evlerden birinde yaşıyorlar ise evlerinden hiç çıkmayacaklar. VR ve AG ile aynı toplantı odasında olduğunu göreceği insanlar ile bir araya gelebilecek. Hatta iş kıyafetimize entegre olacak sensörler ile dokunma sonrasında elde edilecek olan temas hissini dahi hissedebilecekler.
Plazalarda sadece çalışma istasyonları kalacak. Evde çalışmak istemeyen insanlar bu plazalardaki çalışmaya uygun ortamlara gidecekler.

Gelişmiş ve büyük sanayi ise tamamen robotiğe geçecek ve küçük sanayi işletmeleri de otomasyon ve robotik arasındaki geçişlerini tamamlamak üzere olacaklar. Zaten bu aksiyonu almamış olan sanayi işletmeleri artık varlığını bu dönemde sürdürememiş olacak.

Yapay zeka asistanı ise sizin şu anda yaptığınız bir çok işi yerinize yapıp size sadece rapor sunacak. Sizinle beraber toplantılara katılacak o konuşacak siz ise sufle vereceksiniz.

Akıllı Telefon 2050

Akıllı telefonlarımız zaten kişisel asistana dönüşmüştü, fakat hala fiziksel ve katlanan cihazlar kullanmaya devam ediyorduk. Artık maalesef onlarda tarihin tozlu raflarına karışacak. 2050 yılların başlarında kompleks olarak beklediğimiz bütün özellikleri içeren gözlükler piyasada olacak. Tabi gözlük kullanmayı istemeyenler için, lens, kulaklık (çok küçük hissetmeyeceğimiz seviyede), kulaklık içinde gerekli işlem gücünü sağlayacak bütün donanım olabilir, beyin düşünce algılama chip’i gibi kombinasyonlarda ayrı ayrı birleştirilebilecek.

Tabi böyle olunca konuşmamızın mümkün olmadığı bir ortamda yazılı içeriği nasıl paylaşacağımız bir soru işareti. Bu doğrultuda kafamızın bir bölgesine yaptıracağımız implant yardımımıza yetişecek. Implant yaptırmak istemeyenler ise takıp çıkarılabilir küçük promptlar ile benzer deneyimi yaşayabilecekler. Yazmak istediğimizde aklımızdan geçireceğimiz bir sözcük ile istediğimiz uygulama üzerinden sadece düşünerek yazılı mesaj gönderebileceğiz. Aslında yazılı göndermek durumunda da değiliz yazıdan okuma ve sesi yazıya çevirme işlemleri zaten kusursuz yapılacağı için düşündüğünüz şey karşı tarafın kulağında asistan vasıtası ile duyulabilir, telepati gibi.

Sanal gerçeklik gibi gözlük kullanılarak gerçekleştirilen eylemleri direk beyin dalgalarına müdehale ederek gerçekleştirme çalışmaları da hız kazanacak fakat ticari olarak uygulanabilir duruma gelmeyecek. Bu yıllarda hala hayatta olacak olan Y kuşağı bu işlerin ilerlemesinin önünde duracaklar ve ahlaki olarak yargılanmasını gündemden düşürmeyecekler. Zaten teknolojide tam olarak o seviyeye gelemeyecek.

Yani özet ile artık akıllı telefonlarımız olmayacak. Akıllı asistanımız cloud da olacak ve giyilebilir teknolojiler ile bizimle etkileşim kuracak.

Otomobil 2050

Gelişmiş ülkelerin hepsinde şoförlü araç kullanımı yasaklanacak. Sadece hobi amacı ile belirli alanlarda kullanıma izin verilecek. Teknolojinin gelişimi ile simülasyon sistemleri o kadar gelişecek ki petrol head’lar bile simülasyon sistemleri ile gayet tatmin edici sonuçlara ulaşabilecekler.

Gel gelelim sokaklarda çok fazla insan görmeyeceğiz aslında birebir iletişim hala çok önemli olsa da insanların evden çıkmak için çok ciddi bir sebepleri olmadığı sürece evde kalmayı tercih edecekler. Aslında akıllı telefonlar gibi taşıtlarında yavaş yavaş sonuna yaklaşacağız. Tabii ki henüz bütün araçların ortadan kalması için çok erken fakat bu tarihler sonun başlangıcı olarak yazılacak.

Bu yıllarda elektirikli araçların çok da çevreci olmadıkları da anlaşılacak. Atık o kadar pilin tekrar doğaya kazandırılması kolay olmayacak. Alternatif enerji kaynakları çok gelişmiş olacak olsa da pil teknolojisine her zaman muhtaç olunacağı için bu sıkıntıyı çözmek kolay olmayacak. Çevreye zarar vermeyen depolama yöntemleri üzerine çalışmalar olsa da henüz verimlilik konusunda yeterince ileri seviyeye gelemeyecek.

Drone kullanımı ise çok yaygınlaşacak, yerden çok gök yüzünde ulaşım araçları göreceğiz. Yeni yapılan bazı evlerde drone için özel bir geçiş kapısı olacak ve hiç aşağıya inmeden direk drone çağırılarak istenilen noktaya ulaşım sağlanabilecek.

Kişisel araç satınalmak ise artık çok eski moda olacak. Kişisel araç alanlar ise paylaşımlı kullanmak üzere bir gelir kapısı olarak görerek alacak. Ayrıca araç taşımacılığını servis olarak veren bir çok şirket birbiri ile rekabet edecek. Kara taşımacılığı ve kısa mesafe hava taşımacılığı biribiri ile entegre çalışacak.

Orta mesafe kullanılacak olan uçakların bir çoğu ise yine elektrikli olacak. Bunlar drone’dan ziyade geniş kanatlı çok fazla insan taşıyabilen uçak görünümünde olacaklar. Uzun mesafe uçuşlarında ise çok büyük ve hibrit uçaklar hayatımızda olacak. Jet motoru ve elektrikli sistem birlikte çalışacak.

Kısa mesafeli (yürüme) ulaşımda ise 2040 yılında kullanılan cihazları kullanmaya devam edeceğiz fakat artık çok seyrek kullanılacaklar ve yavaş yavaş piyasadan çekilecekler. Genel olarak insanların kısa mesafeli noktalara ulaşma ihtiyacı artık olmayacak. Her şey evden kolayca sipariş verilip alınabileceği ve ofis ihtiyacı olmayacağı için sadece zaruri kişisel ihtiyaçlar için evden kısa mesafe dışarıya çıkılacak (berber gibi).

Bu bölümde otomobil kullanımı iyice azalacağı için genel olarak 2050 yılındaki taşıma olanaklarının hepsinden bahsetmiş olduk.

Yaşam Alanları 2050

2040 Yılında hala yaygın olarak kullanılmayan yeni yaşam alanlarının sayısı ciddi oranda artacak. Küçük kullanışlılık doğru aydınlatmalı, drone geçişi olan akıllı dairler olacak.

Asistanımız ile ev bağlantılı olacağı için ne zaman uyandığımızı, ne zaman evden çıkacağımızı ve döneceğimizi, ne zaman TV izleyip oyun oynayacağımızı bilen evimiz bizim için her şeyi önceden hazır etmiş olacak.

Beslenme Alışkanlıkları 2050

2040 yılında edindiğimiz alışkanlıklar devam edecek, yapay et teknikleri çok gelişecek ve her tip etin yapay olanını bulabileceğiz. O günlerde yapay et ile ilgili “yapay domuz eti yemek helal mi” başlığı ciddi tartışılan bir konu olacak. Dur hatta bu günden başlığı tartışmaya açayım 😊

Alınan kapsül besinler öyle dengeli hale gelecek ki 5-10 sene sürekli kullanım sonrasında zeka artırılmasından boy uzamasına(hücre yenileme) kadar etkisi olacak. Bu yeni beslenme sistemleri ise dünya üzerindeki açlığı ciddi oranda düşürerek ortalama yaşam sürelerini 2 katlara kadar artıracak.

Sağlık 2050

Enerji ile tedavi bir çok hastalık tedavisinde kullanılır hale gelecek. Bu kapsamda hazırlanmış tedavi cihazları ise ticarileşmeye yakın bir noktaya gelecek. Bu cihazlar ile birlikte doktorlar biyometrik verilerimize üzerimizdeki giyilebilir akıllı cihazlardan alarak şikayetlerimizi de dinledikten sonra fiziksel muayne ihtiyacı olmayan hastalıklarda bu cihazları aktif edebilecekler. Yani baş ağrısı ile ilgili enerji ile çözülebilecek bir sıkıntı olması durumunda kişisel tedavi cihazımıza gerekli frekans ayarları doktor tarafından uzaktan yapılarak nereye yaklaştırmamız gerekiyor ise yine doktor tarafından belirtilecek.

Robotik uzuvlar ise ciddi tartışma konusu haline gelecek. Bu tarihlerde filmlerde gördüğümüz cyborg’lara benzer insanlar aramızda olacaklar. Bütün vücut olmasada vücüdün bir çok uzvu robotikleşebilecek. Kol,el, bacak ve ayakları komple robot sadece gövde ve kafası biyonik olan insanlar ile çok sık karşılaşabileceğiz.

Ödeme Sistemleri ve Alışveriş 2040

2040 yılında anlattıklarımız güvenlik ve hız konusunda iyileşerek devam edecekler. Fiziksel mağaza sayısı ise hızla azalacak.

İş ve Çalışma Ortamları 2050

2040 ile benzer bir ortam ile karşılaşacağız, ofise gitmek ise yavaş yavaş tarihteki yerini almaya başlayacak. Artık günümüzde olmayan bir çok yeni iş kolu olacak. Bu iş kollarının bir çoğu da evden dışarı çıkmamızı gerektirmeyecek.

2050 Yılından Bir İşçinin günlüğü

Öncelikle işçimizi tanıtalım ve sonrasında kendi ağzından bir gününü nasıl geçirdiği ile ilgili yazdığı bloğu okuyalım.

Ali 32 yaşında bir otonom sürüş izleme-ve yayınlama uzmanı. Tesla’da otonom 6 kişilik dron “vuu 5” modellerinin izlenmesini, testlerini ve yeni versiyon yayınlanma işlerini takip eden ekibin bir üyesi. Gün içerisindeki görevi random drone’ların sistemlerine bağlanıp seyehat programlarını izlemek ve yanlış bulduğu manevra ve harketleri raporlamak.

 İstanbulda Gök apartmanları 52. Kat’da 40m2 bir dairede yaşıyor. Tamamen dinamik olan bu daire 120m2 bir yaşam alanı sunuyormuş izlenimi veriyor. Bekar ve ailesi Antalya da yaşıyor.

Ali nin günlüğü : 25 Temmuz 2053

Sabah 07.30 da Melisa’nın tatlı ses ile uyandım “Uyan Aliciğim saat tam 07.30, hava 24 derece ve az bulutlu. Bu gün tatilden önceki son iş günün” diye fısıldadı kulağıma (Ali’de kişisel asistanı(Melisa) ile bağlantılı bir beyin chip implantı var ve bu sesleri kulağında gömülü biyonik kulaklık ile iletiyor.)

Uyanır uyanmaz Melisanın tatil öncesi ruh halime göre bestelediği mükemmel melodiler ile güne çok pozitif başladığımı itiraf etmeliyim. Yarın bayram ve ben akşam 20.00 uçağı ile ailemin yanına gideceğim için çok mutluyum.

Yataktan kalktım ve yatağımın katlanıp yavaşça duvarın içine girmesini, ve yerinde çalışma koltuğumun belirmesini sakin gözlerle izledim. Evinin canlı bir varlık gibi davranmasına alışabildiğimi söylemem kolay değil, hala zamana ihtiyacım var.

Elimi yüzümü yıkamak ve kendime gelmek için banyonun yolunu tuttum, yolunu tuttum derken 5-6 adımda geldim işte.

Karnım zil çalıyordu, 8 de başlayacak olan mesaimin başlamasına daha 15 dk var, yemek için çok uzun bir süre, acaba alarmı 10 dk daha ileriye mi kursam diye düşünürken kendimi besin dolabının kapağını açarken buldum. Dalgınlık işte düşünceler içerisinde şuursuzca hareket etmek, bilinç altı bizi böyle yönlendiriyor, size de olmaz mı bu?

Kahvaltı için gerekli bütün besinleri içerdiğini iddia eden sucuklu yumurta tadındaki kapsülü azıma attığımda yaşadığım lezzet patlaması harika, hemen yutmayıp hapı 25-30 saniye ağzımda gezdirdim. Üzerine birde sıkma portakal suyu etkili vitamın hapını attım ağzıma. Nasıl oluyor da bir hap ile ağzında serin portakal suyunun tadını tanelerine varana kadar hissedebiliyorum bir türlü aklım almıyor. Bu haplar ile chip arasında bir bağlantı olduğunu ve chip in beyne bu hissiyatı gönderdiği ile ilgili uçuk teoremler okumuştum ama artık günahları boyunlarına. Teknolojinin henüz o noktaya geldiğini düşünmüyorum.

Kahvaltımı yaptıktan sonra tavandan zemine kadar cam olan dairemin cam kenarına yaklaştım ve dorne’ların arı gibi birbirine çarpmadan havada süzülmelerini izledim. Çocukken karlı kış günlerinde yine böyle pencereden bakar ve kar tanelerinin nasıl oluyor da birbirine değmeden yere kadar ulaştıklarını düşünürdüm, aynı kutuplar birbirini iter mantığı ile çalıştığını öğrendiğimde o kadar basit değil diye de düşünmüştüm. Zira nasıl aynı kutup oluyorlar, kar tanesinin içinde kutubun ne işi var?  bu itiş gücünün kuvveti farklı kar tanesi boyutlarına karşın nasıl aynı oluyor. Aynı olması lazım ki hepsi bir tarafa doğru gitmesin değil mi. 

Artık drone’ların birbirine çarpmadan havada ilerlemesini sağlıyoruz. Aslında çok acil durumlarda devreye giren aynı kutupların birbirini itmesi sistemi bizim dorne’larda da var.

Melisa kulağıma haydi iş başına diye fısıldadı, 10 dk nasıl böyle çabuk geçti derken yine zaman’ın  göreceli olduğunun bir kanıtı daha kendini aşikar etmişti.

Koltuğuma yaklaşınca ben rahat oturayım diye pozisyon aldı ve silikon, deri karışımı ergonomik ve vücuduma göre şekil alan koltuğun üstüne kendimi bıraktım. Bu koltuktan 1 ay boyunca kalkmazsan bile fiziksel olarak olumsuz bir etkisi olmuyormuş, arada sağıma soluma titreşimler verip pozisyonunu da değiştiriyor, sanırım uzun oturmalar için bazı önlemler.

Lensimde sisteme login olduğuma dair onay mesajını gördüm ve daha konforlu olduğunu düşündüğüm için lensi çıkartarak kapsülümdeki sanal gerçeklik kaskını kafama doğru çektim. Bu kask başıma temas etmiyor ve 10K ekran çözünürlüğü ile inanılmaz netlikte görüntüler sunabiliyor.

İlk kontrol drone’um Bostancı İkitelli arasında toplu yolcu taşımacılığı yapan vuu 5. vuu 5 ler 6 kişilik ama 4 kişi içine bindikten sonra yoluna devam ediyor, anlayacağınız eski dolmuş zihniyetinden kurtulamadık hala 😊 ben bağlandığımda kalkmasına 10sn vardı, hızlıca sistemlerine göz gezdirdikten sonra kalkmasını bekledim. Koltuğum Tesla tarafından üretilmiş ve bu sistemleri izlemek üzerine tasarlandığı için drone’daki bütün titreşim ve ani manevraları taklit ederek müşteri deneyimini de bana yansıtabiliyor. Kalkışta normalden fazla bir titreşim hissettim, daha önce böyle bir şey olamamıştı çok şaşırdım. Acaba koltuk mu bozuldu diye düşündüğüm için drone içi kamerayı yolculara çevirdim ve onlarında ciddi korktuğunu gözlemledim. Drone sarsıntıyı fark ettiği için ve sistemlerinde beklenmeyen bir arıza tespit edemediğinden yolculara sakin olmaları konusunda bir anons yaptı.

Hemen drone’un hata günlüğüne girmesi için Melisa ya komut verdim. Melisa günlük kayıtlarını taradı ve bir hataya rastlamadığını belirtti. Kalkıştan sonra ise sarsıntı kesilmişti. Rapor günlüğüme bunu belirtip yöneticime konuyu yükselttikten sonra, dron’u takip etmeye devam ettim. Başka bir olay olmadan İkitelli durağına ulaştı ve inişini tamamladı.

Titreşim ile iligili hata kritik olabileceği için droun’u servis dışı olarak belirledim ve başka bir drone ‘u takip etmeden önce olayı araştırmaya başladım. Seyir kayıtlarından kalkış öncesindeki kamera kayıtlarını incelemeye başladım. 360 derece drone’un çevresinde olağan dışı bir faaliyet gözlemleyemedim. Sonrasında alt kameraya geçtim orada da her şey sakin görünüyordu. Kalkış anına kadar alt kamerayı izlemeye devam ettim ve bingo. Sorunu alt kameradan kalkış anında görebildim.

Dorne lar güvenlik amacı ile altta bir noktaya ince bir çelik halat ile manyetik olarak bağlı. Kalkış anında kutuplar yön değiştirerek halat le bağlantı noktası birbirini itmeye başlıyor. Yani aynı kutuplardan ters kutuplara geçmiş oluyor. Bu gün ne kadar da kutupsal bir bir gün geçirmişim ben 😊 .Kutupların değişimi senkronunda bir hata olduğunu bağlantı günlüklerinde görebildim. Bunun sebebi’ni araştırmak için ise saha ekibine konuyu yönlendirdikten sonra başka bir dronu izlemeye devam ettim.

Gün sonuna kadar başka bir problem ile karşılaşmadım. Zaten bütün drone’ları kontrol etmek mümkün değil. Sadece İstanbul semalarında 150.000 drone çalışıyor ve izleme ve yayınlama ekibi sadece 30 kişi. Yapay zeka bir çok kontrolü kendi yapsa da hala insan elinin bu işlerin üzerinde olduğunu bilmek seyahat için drone kullanan müşterilere güven veriyor.

16.00 da biten mesaimin ardından önceki günlerde tatil için hazırladığım çantalarımda son düzenlemelerini yaptım. Otomatik vakum sistemi ile bir sürü eşyanın küçücük bir vailze sığmasına da hala alışamadım. Saat 18.30 u gösterdiğinde hava alanına gitmek için beklediğim drone balkonumdaki dorne bağlantı noktasına bağlandı. Tesla çalışanlarına indirim yaptığı için VIP ve tek kişilik lüks taşıyıcıma doğru ilerlerken valizlerim de peşimden usul usul gelip kendilerini bagaj bölümüne yerleştirdiler. Tabi bu drone’u saat 20.00 de uçağım olduğunu bilen Melisa çağırmıştı.

Drone ile yaklaşık 20 dk lık seyehat sonrasında İstanbul hava limanında uçağıma en yakın giriş kıpısında iniş gerçekleşti. Valizlerim benden önce uçağın kargo bölümüne doğru arkalarından el salladım, bende direk uçağımdaki rezerve ettiğim koltuğa doğru ilerledim(check-in ve ya herhang bir ekstra kotrol yok çünkü kişisel chipler zaten bu kontrolleri sistem ile entegre yapıyor).

Hibrit uçak olduğu yerde havalanıp belirli bir yükseklikte jet motorlarının itme gücü ile harika bir ivmelenme ile koltuğa beni gömerek ilerlemeye başlıyor.

Saat 20.20 gibi Antalya havalimanın da indikten sonra ailemin evine götürecek olan drone 8 numaralı park alanında beni bekliyordu. Ailemin evi 2020 yıllarında inşa edilmiş olan eski bir ev olduğu için drone yakında bir park alanına park etti ve ben bavulları taşımak istemediğim için Uber’den çağırdığım bir otomobil ile eve kadar gittim. Bu otomobilleri de rekabet edebilsin diye çok ucuzlattılar, birde her yerinde ekranlar, acayip ses sitemleri otomatik kahve çay ikramları. Gideceğimiz yolda yol olsa, 5 dk gidip ineceğiz ne kahvesi!

Ailemin apartmanına geldiğimde bu eski asansör beni korkutsa da, 8. Kat olduğu için merdivenleri tırmanmak istemedim. Bu devirde hala halat ile çalışan bir sistem, halbuki Tesla hyperloop sistemini asansörlere uygulayalı 10 yıldan fazla bir süre olmuştu. Tesla diyip duruyorum, maksadım reklam değil aslında çalıştığım ve mutlu olduğum bir şirket olduğu için bu kadar değindim.

Anne ve babam ile hasret giderdikten sonra, eski usul güzel bir akşam yemeği sonrasında midem hafif isyan etse de keyfime diyecek yoktu. Babam ise yemek sonrası başladı yine eskilerden anlatmaya, vay efendim önceden sosyal medya şöyle güzeldi vay efendim önceden telefonlar vardı elimiz boş kalmazdı, ama olsun babam anlatsın ben sabaha kadar dinlerim.

Yarın görüşmek üzere.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bottom Ad [Post Page]