Sayfa Reklamları

 Elektrikli otomobiller belki de 30 yıldır hayatımızda. Hatta ilk icat edilen otomobillerde bile elektrikli modeller var fakat çok kısa sürede piyasadan kalmkmış. 30 yıl önce hayatımız giren General Motor EV1 çok güzel bir elektrikli otomobil örneği idi. Fakat piyasaya 1200 adet civarı deneme amacı ile sürlüp sonra tüm hızı ile geri çekilmiştir. Kullanan herkesin de çok sevdiği çok beğenilen bir araçmış. Neden piyasadan kalktı gitti net bir bilgi yok, bazı speklasyonlar var tabii. 

General Motor EV1


Gelelim yazımızında başlığı olan metafor konusuna. 

"Metafor", bir şeyin başka bir şeye benzetilmesi veya bir kavramın başka bir kavramla ifade edilmesi anlamına gelen bir edebi terimdir. Metafor, bir şeyin gerçek anlamından ziyade sembolik veya mecazi bir anlamla kullanılmasını ifade eder. Örneğin, "O bir aslan gibi cesur" ifadesindeki "aslan gibi cesur" ifadesi bir metafordur, çünkü kişi aslan değil, ancak cesur olduğu belirli bir kavramı ifade etmek için aslanla benzetilmiştir. Metaforlar, yazı dilinde, şiirde, edebiyatta ve günlük konuşmada sıkça kullanılır ve imgelerin gücünü artırarak anlatımı zenginleştirir.

Elektrikli araba metaforumuzu telefon ve ses sistemleri nispetinde yapacağız.

 HiFi yani yüksek kaliteli ses verebilen hopörlür sistemleri 1960 yıllardan bu yana sık kullanılmaya başlandı. Bunlar genelllikle kaliteli sürücüler, genellikle ahşap kabinlerde olan, bas, tiz, mid gibi frekansları bir arada çok dengeli ve hoş verebilen hoparlerdir. Müzik sistemlerinin yanlarında, müzik sütüdyolarında monitör gibi amaçlar ile de kullanılabilir. 

1970'lerden kalma hoparlör



Bugün 1970 yılından hala sağlam kalmış bir HiFi hoparlör bulur iseniz bir amfi vasıtası ile herhangi bir PC ya da cep telefonuna bağladığınızda hala çok yüksek kalitede ses duyabilirsiniz. Bugün laptop, PC, standart müzik setleri, bluetooth hoparlörlerinden beri çok daha iyi ses verecektir. Yani baktığınızda 50-60 yıllık bir teknoloji günümüz cihazlarından çok daha kaliteli bir sonuç verecek. Tabii günümüzdeki güncel HiFi seviyesindeki hoparlörler eskisine göre daha iyi ya da benzer ses kalitesinde olabilir.




Bir diğer örnek de gitar amfileri. Elektro gitarlarda kullanılan amfiler 1950-1960 yıllarında rock müzik ile popüler oldu. Bugün de birçok elektro gitar amfisi var fakat hala 1960 yılında üretilen o eski lambalı amfilerin ses tonu aranıyor. Kullanılıyor. Yeni teknoloji ile üretilen amfiler lambalı amfilerin doğal ve içten sesini veremiyor. Yani aslında 1960 yılında var olan bu eski teknoloji yenilerden daha iyi durumda. Tabii güncel amfilerde birçok dijital efekt var. Hatta ses kartları bu eski amfilerin ses simülasyonunu yapmak için uğraşıyor ve yine de birebir simüle edemiyorlar.

Marshall Vintage 1962 Bluesbreaker

Yani bir hoparlör den beklenen temel konu ses vermesi ve bu ses verme işini eski yüksek kaliteli cihazlar hala yenilerden daha iyi yapıyor. Yeniler de o sesi vermek için zaten ya eskiyi taklit ediyor ya da eskinin aynısını bu gün tekrar üretiyor. Yenilerin ise dijital efektler, ses simülasyonu, bluetooth bağlantı fonksiyonları gibi çevresel ve kullanımı kolaylaştıran özellikleri var. 


Hoparlörü içten yanmalı motorlu geleneksel araçlara benzetiyorum. Bugün 1980 model bir Mercedes 500 SEL bu HiFi hoparlörlere benziyor. Yani bugün bile temiz günümüze kadar uzanan 1980 model bir Mercedes 500 SEL’e binseniz yol tutuşuna, hızlanmasına, konforuna hayran kalırsınız. Ayrıca 34 yıllık bir otomobilin günümüze kadar gelmesi gayet olası 2 milyon 3 milyon kilometre giden 500 SEL ler bulabilirsiniz. Sadece düzenli bakım ve aşınan parçaların değişimi ile nerede ise benzer konfor ile hala günlük kullanabilirsiniz. Yani eski HiFi hoparlör’ler ile çok benzer. Fiyat konusunda da temiz olanları klasik statüsünde olacağı için günümüz araçlarından çok pahalı olacaktır. Fakat eskimiş ve çok aşırı bakımlı olmayanları da hala günümüz araçlarına yakın rakamlara satın alabilirsiniz. Yani finansal olarak hala bir değer atfediyor.

1980 Mercedes 500 SEL


 Bu tip araçların son süratleri de günümüz standartlarına gayet yeterli. Ara hızlanmaları son model elektrikli araçlar gibi değil tabii fakat gayet akışkan ve tahmin edici. Teknoloji nispetinde yakıt tüketimleri ve verimlilikleri düşük tabii.


Keyfi açıdan düşündüğümüzde ise bugün 1960 model bir Ford Mustang’im olsa mesela hala günlük kullanabilirim ve büyük keyif alırım. Ama bu biraz daha kişisel zevke girer ve çok doğru bir metafor olmayabilir. Mercedes aile kullanımına da uygun olduğu için belirttim. Ancak sizler bence demek istediğimi anladınız.

1960 Mustang

Yani özetle, konforu, yol tutuşu, kullanışlılığı yönünden eski ve bakımlı 30 yaş üstü içten yanmalı araçlar hala günümüzde gayet kullanılabilir. Keyif açısından bakılır ise motor sesi iç trim detayları gibi konular ise mest edebilir. Benzer şeyler HiFi hoparlörler için de geçerli. Bu böyle bir metafor olarak burada dursun. 


İkinci metaforumuz ise telefon olacak. Telefon ile de elektrikli araçları birbirine benzetmeye çalışacağım.


Telefon yaygın olarak 1950’lerden sonra kullanılmaya başlanmış. Evlere giren ilk telefonlar kablolu ve yuvarlak çevirmesi olan cihazlar. Bu cihazlardan çok kısa sonra tuşu olan telefonlar ve ondan yine çok kısa süre sonra telsiz telefonlar ortaya çıktı. Ses kaliteleri artarken konuşma maliyetleri de hızla düştü. 1990’lardan sonra ise cep telefonu kavramı hayatımıza girdi. Orada değişim çok daha hızlandı. Yani telsiz telefon var iken kimse çevirmeli telefonları kullanmıyordu. Belki çok yaşlılar alışkanlık sebebi ile kullanmaya devam ediyordu fakat oda hızla ortadan kayboldu.


Cep telefonu işi ise daha da feci. 1995 yılından sonra cep telefonları yaygınlaşamaya başladı ve çok hızlı geliştiler. Cep telefonları ilk çıktığı andan itibaren 2-3 yılda bir değiştirilen bir teknolojik cihaz oldu. Değişiyor çünkü her yeni yılda çıkan telefonlarda bariz iyileştirmeler oluyordu. Mesela SMS fonksiyonu yokken SMS fonksiyonu ekleniyor, daha yüksek frekanslarda daha kaliteli konuşma geliyor, renkli ekran, görüntülü MMS, telefonda internet, daha büyük ekran, oyun gibi çok temel ve ciddi fark yaratan özellikler hızlı bir değişimi gerekli kılıyor.


1996 yılında Ericsson GH688 alan birisi 2000 yılında Ericsson R380 varken asla GH688 kullanmaz. Bakın içten yanmalı otomobilde bırak 2-3 yılı 35 yıl önceki araba bile ilgi çekiyor ve kullanmak istiyorsunuz, HiFi içinde geçerli. Ancak telefonda kesinlikle öyle değil.

Ericsson GH688

Ericsson R380

1996 yılından günümüze kadar telefon işindeki gelişim hızla ilerledi. 2-3 yılda bir telefon değiştirmek günümüzde de gayet doğal çünkü çok yeni özellikler hala ekleniyor. 3 yıl önceki telefon ile günümüzdeki telefonlar arasında hala ciddi bir fark var. Gerçi bu fark 2000’li yıllardaki kadar ciddi değilama hala gelişmeye devam ediyor, belirli bir oranda doyum noktasına yaklaştı. Fakat emin olun yakında ciddi fark yaratan yeni nesil cep telefonu – akıllı cihazlar yine değişimi zorunlu kılacak. Günümüzde zaten artık cep telefonu değil bu cihazlar. Çok güçlü mini bilgisayar-akıllı aletler.


Geçmişteki telefon gelişimini de ben elektrikli arabalara benzetiyorum. Benzettiğim dönem ise 1995 – 2020 aralığı. Bu zaman diliminde emekleme aşamasından bambaşka bir cihaza dönüştü. 2020 sonrasında çok gelişme olsa da belirli bir stabil ortama geldi. Günümüzdeki elektrikli arabalar ise telefonların 1998-2002 yılları arasındaki duruma benziyor bence. Yani daha giriş bölümündeler. Çok büyük gelişim alanları var önlerinde. Özellikle pil ve otonom sürüş noktasında. Bugün kimse 2002 yılından bir telefon kullanmak istemez. Hatta 2007 yılında kimse 2002 yılından telefon kullanmak istemez. Eski telefon tamamen çöp oluyor ve tarihin tozlu sayfalarında yerini alıyor, bir daha kimse kullanmıyor.


Bu durumda günümüz elektrikli arabalarının da 3 sene olmasa da 5-7 sene içerisinde hem pil hem de teknolojisi sebebi ile çöp kıvamına geleceğini düşünüyorum. Yani ekonomik bir değeri kalmayacak ve verdiğiniz para tamamen yok olacak. Sürekli gelişen teknoloji elektrikli araçları demode ve çalışmaz eşyalara çevirecek. Araba çöplerinde çok fazla elektrikli araç olacak. Bundan 20 sene sonra teknoloji belirli bir olgunluğa geldikten sonra bu ömürler 2-3 katına kadar çıkabilir.



Bu doğrultuda bizim gibi ülkelerde, otomobilin bir yatırım ya da birikim aracı olarak görüldüğü yerlerde; elektrikli araba almak riskli duruyor. Eğer ekonomik olarak bütün birikiminizi ya da birikim yapmak istediğiniz borcu elektrikli arabaya yapıyor iseniz almadan önce çok ciddi düşünün. Maddi olarak bir sıkıntı yok ise kesinlikle denenebilir.


Arabaları 5-6 yıl kullanıp ıskartaya çıkaran Amerika, Almanya gibi ülkelerde ise elektrikli arabalarının ekonomik ömrü çok sıkıntı olmaz. Bu tip ülkeler içten yanmalı motorlu araçları da zaten 10 yıl içinde çöpe atıyorlar.


Bizim gibi ülkelerde ekonomik olarak içten yanmalı motorlar hala çok daha mantıklı ve önümüzdeki 10-15 sene böyle olacak. Hatta dizel otomatik araçlar gözden düşmüş gibi olsa da en çok prim yapacak olan araçlar dizel otomatikler olacak. Neden, çünkü üretilmiyor ve çok az markada var. Bununla beraber hala menzili benzinlilerden %30 oranında daha fazla.


Sonuçta içten yanmalı motorlu araçlar ile hoparlör, elektrikli araçlar ile de telefon metaforunu gerçekleştirmiş olduk.


Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bottom Ad [Post Page]