Metaryelist olmak insana eksik hissettiriyor. O kadar karmaşık ve bilinmeyen denklem var ki metaryelizm cahillik gibi bünyeye yansıyor. Bu sadece günümüz için değil insanlık tarihi boyunca böyle.
Çok geliştiğimizi düşündüğümüz şu çağ da bile aslında emin olun ki "hiçbir şey" bilmiyoruz. Bilimin ve ilimin daha alacağı çok uzun yollar var. Hal böyle iken bilimsel olarak henüz açıklanamayan her şeye, bilmiyorum demek aslında neredeyse hiç bir şey bilmiyorsun demek oluyor. Bunu içten içe derinden hisseden insanlık; tarihi boyunca bu boşluğu "mistik, ezoterik, din, uzaylı" artık ne derseniz doldurmuştur. metaryalist olan insanlar dahi bilmediklerini söyler iken; bilim nede olsa bir gün bunu tespit eder güveni ve inancı ile söylüyor.
Çarpıtmaya, hikayeleştirmeye, abartmaya, tarılaştırmaya çok müsait bir yapımız var. Bu eğlenceli geliyor. dolayısı ile tarihte gerçekleşmiş olayların çarpıtılması ve abartılması çok doğal. Fakat burada çok önemli ve hem metaryalist hemde ezotorik öğretilere inanan insanların kabul ettiği bir gerçek var. Tarihin çeşitli zaman dilimlerinde birbiri ile hiç iletişimi olmayan toplumlarda tekrar eden onlarca hikaye var.
Bu hikayeler ağırlıklı ezotorik hikayeler oluyor. Mesela Musa kıssalarının bir sürü versiyonu 1000'lerce yıl ara ile farklı coğrafyalarda var. Belki bilemediğimiz daha önceki tarihlerde de var. nasıl ki Göbekli Tepe insanlık tarihini çok gerilere götürdü, belki de çok daha gerilerde de bir şeyler var. Bilmiyoruz.
Dolayısı ile bu tekrar eden ezoterik öğretilerinin bir kaynağı olduğu kesin. kimileri Sümerler bu işin kaynağı diyebilir ama bu tespit edebildiğimiz.
Bu örgüde bir şey var. Net. Yani ezoterizm'i göz ardı etmek doğru değil. bu noktada bence kısa yollar var. İnsanlık tarihini çok kısa sürede binlerce yıl ileriye taşıyabilecek bazı bilgiler bu hikayelerin işaret ettiği metoforlar da gizli olabilir. Yani aslında ezotorik addedtiğimiz bir şeyler yakında "bilim" olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder